Ruhumdaki kara taşları atarken birbir denize
Yaşlı amcadan kağıttan gemilere ruhunun karalıklarını yazmayı öğrendim.
Hep mi mutsuzsun dedim.
İçimdeki sesten duyamam seni evlat
Görünmez yüksek kara duvarlar
Herşeyin şekillendirildiği kalıplar
Cevapsız sorularda saklı kurallar
Burada idealizm var dedi.
Bembeyaz kağıtlar bile dolarken
Güneşin bile kavurup yakmadığını
Hayallerin zehirlendiğini
Deryalar kadar yüreğin bile
Yıllarca siyanürlendiğini
Masmavi denizin hergün kin,nefret,öfke
Geçmis hesaplaşmalarla karardığını
Okyanusların dahi başa çıkamadığı
Sevgisizliğin, anlaşmazlığın dozunun arttığı
Hergün mutsuz yüzlerin birilerini daha yaftaladigini gördüğümde
Uzaklara yelken açıp başka koylarda
Deniz mavisi gök maviliğinde
Pembe insanların olabileceği ümidiyle
Kürek çekmeyi
Ve sonunda
Ebediyete kadar susmayı öğrendim.
Müge İMGA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder